Restoratif Diş Tedavisi, diş sert dokularında çürük, aşınma veya kırık nedeniyle meydana gelen hasarların onarılması, bu dokularda genetik veya çevresel koşullar etkisiyle oluşmuş yapı, şekil veya renk bozukluklarının giderilmesi ile hastalara çiğneme, konuşma fonksiyonlarının ve estetik görünümlerinin geri kazandırılmasını amaçlayan anabilim dalıdır. Kariyoloji (çürük bilimi), koruyucu diş hekimliği, operatif diş hekimliği veya estetik diş hekimliği gibi isimlerle de adlandırılan bu anabilim dalının ilk hedefi diş çürüğü, aşınma veya hassasiyet oluşumunun hastalara koruyucu tedaviler uygulanarak, ağız hijyeni eğitimleri verilerek ve beslenme programları oluşturularak önlenmesidir.
Bu anabilim dalında gerçekleştirilen tedaviler:
Restoratif İşlemler
Koruyucu Uygulamalar
Porselen lamina vener tedavisi (sosyal medyada; yaprak porselen) olarak da adlandırılan bu tedavi, şekil bozukluğu veya renkleşme gibi estetik problemlere sahip olan ön dişlerin yalnızca ön yüzeylerinden minimum oranda aşındırma yapılarak, doğal diş görünümünü taklit eden ince bir porselen materyal ile kapatılması yoluyla gerçekleştirilir. Bu tedavinin uygulanabilmesi ve uzun ömürlü olabilmesi için hastanın diş etlerinin sağlıklı ve ağız hijyeninin oldukça iyi düzeyde olması gerekmektedir. Ayrıca hastanın ileri derecede diş sıkma veya tırnak yeme gibi alışkanlıklarının olmaması gereklidir. Bu tedavi ön dişleri arasında aralıklar bulunan, eski ve renkleşmiş ön dolgulara sahip olan, dişlerinde şekil bozukluğu veya aşınma bulunan bireylere uygulanabilmektedir.
Beyazlatma işlemi ofis tipi ve ev tipi olmak üzere iki yöntemle yapılmaktadır. Ofis tipi beyazlatma işleminde beyazlatıcı içerikli jeller hekim tarafından dişler üzerine uygulanır, gerekirse yüksek kuvvetli ışık cihazlarıyla aktive edilir. Bu işlem ortalama 30- 45 dakika sürmektedir ve dişlerin renginin açılma derecesine göre 2 veya 3 seans uygulanabilir. Ev tipi beyazlatma işleminde ev tipi beyazlatma ajanları hekim tarafından hazırlanan beyazlatma plağı ile birlikte hasta tarafından 1-2 hafta kullanılır. Beyazlatma işlemi mine yapısındaki renkli pigmentlerin uzaklaştırılması ile gerçekleştirilmekte olup, dişe herhangi bir zararı olmamaktadır.
Diş çürüklerinden korunmak için şekerli ve dişlerin üzerinde biriken gıdalardan, asitli içeceklerden uzak durulması peynir, ksilitollü sakız gibi ağız asiditesini düzenleyen, fındık, ceviz, fıstık gibi dişler üzerinde daha az kalıntılar bırakan sert gıdaların tüketilmesi gereklidir. Dişler günde en az iki defa florür içeren bir diş macunu ile fırçalanmalı, diş ipi ve gargara kullanımı ile ağız hijyeni desteklenmelidir. Yeni başlamış ve durdurulabilecek düzeyde olan çürüklerin tespiti için mutlaka 6 ayda bir diş hekimi kontrolü gereklidir.
Dişlerin mine dokusundaki ufak ve yeni başlamış olan çürükler ağız hijyeninin iyileştirilmesi, o bölgede gerçekleştirilen florür ve rezin infiltrasyonu (ICON) gibi remineralizasyon uygulamaları, tükürük ile düzenli olarak tüketilen süt ve süt ürünlerinden temin edilen kalsiyum ve fosfat mineralleri vasıtası ile durdurulabilmektedir. Ancak mine dokusunun altındaki dentin tabakasına doğru ilerleyen veya dentin tabakasını içeren çürükler geri döndürülemez. Bu durumlarda mutlaka çürük dokunun uzaklaştırılıp yerinin dolgu materyalleri ile doldurulması gereklidir.